Taa daaa :)... Rubaileri ilk okuyuşumda önceliğim tabi ki insanların Mevlana'nın Müslüman olmadığını iddia ettikleri türden yazılar bulmak oldu, hepsi için derin düşünemedim; ama gerçekten çok derin duygular içeren dörtlükler yazmış.
Öncelikle rubaiye bakalım:
Rubailerde aşk, şarap, dünyanın türlü nimetlerinden yararlanma, hayatın anlamı ve hayat felsefesi,tasavvuf ve ölüm gibi konular işlenir.
Rubaide ilk iki dize fikrin hazırlayıcısıdır. Asıl söylenmek istenen düşünce 3. veya 4. dizede ortaya çıkar.
Rubai Türk edebiyatına İran Edebiyatından geçmiştir.
Bizi ilgilendirebilecek kısmı hakkında alıntı yaptım. Dörtlükleri anlamak için özellikle dikkat etmemiz gerekenin üçüncü veya dördüncü dizeler olduğunu görüyoruz. O zaman bakalım.
Bu dörtlüğe istisna mı desem, çok iddialı bir girişi var ve anlatılmak isteneni tam anlamak için konuya çokça hakim olmak gerekiyor, bende böyle bir hakimiyet söz konusu değil.
Aşık derken Allah'a aşık biri mi yoksa insana aşık biri mi? İlk soru bu.
İkinci kısımda aşkta ten, akıl, can ve gönlün yeri olur?
Benim anladığım kadarıyla tenin olmaması bunun fiziksel olmadığını
Aklın olmaması bunun mantıkla var olmadığını
Canın olmaması can derdinde olmaman gerektiği
Gönlün olmaması biraz soru işareti, gönül sevginin doğduğu yerse neden gönül olmasın diye düşünürken gönlün olursa kendindeki sevgiye aşık olduğun için gönlün olmayacağını söylemiş olabilir, en azından bana mantıklı gelen bu; çünkü kendindeki her şeyden geçmen gerekiyor.
E biz şimdi bu asıl fikrin verildiği yere bakıyoruz aşığı böyle anlatıyor.
Aşık Müslüman olamaz, çünkü aşk mezhebinde küfür ve iman yoktur diyor.
Ben bu yazılanı dümdüz anlayacak olsam derim ne diyorsun sen? Allah'a iman etmeden zaten kul olamayız. Devreler yandı tabi şu an neresinden baksam olaya onu düşünüyorum.
Biri bana yardım etsinnn :D, sinirlerim bozuldu.
Evett beynimde şimşekler çaktı ve bir ampul yandı sonunda.
Aşk mezhebinde küfür ve iman yoktur; Allah 'ım şükürler olsun ki anladım.
Şöyle bir şey aşık Müslüman olamaz derken aşkı dinden soyutluyor. Yani Allah 'ı sevmek farklı Müslümanlık farklı diyor. Müslümanlıkta iman var, iman dışında küfür var; fakat Allah 'ı severken hiçbir koşul ve hiçbir şart yok. Varlığını seviyorsun, aşık oluyorsun, yarattıklarını seviyorsun O'ndan ötürü...
Yani dümdüz aşık Müslüman değildir diye düşünürsek hata yapmış oluruz anlatılmak istenen çok daha derin bir durum.
Enelhak, Ben Hakk'ım bu aynı anlama geliyor. Gelelim ne demek istiyor; bence bu düşüncenin mantığı şu Allah'ı göremiyoruz ama dünyadaki tüm yaratılmışlar Allah'ın eseri ve yansıması bizlerde Allah'a ait olduğumuz ve onun bir yansıması olduğumuz için ''Enelhak'' demesi açıklanabilir bir durum. Gerçekten Allah sevgisiyle ve Allah'la kendini o kadar doldurmuş ki sonunda mecazen bu cümleyi söylemesi beni şaşırtan bir durum değil, Hallacı Mansur hayatını Allah uğrunda yaşamış ve bu cümle bahane edilerek asılmış. Ben kısaca baktım o dönemde neler yaşandı tam olarak bilemem tabi ki ama basitçe bu kadarını düşünebilirim.
Mansur'la Mevlana aynı dönemde yaşamamış. Mansur Mevlana doğmadan ölmüş; yani Mevlana olayın o içinden yazmıyor, sonraki dönemlerde onun için bu dörtlüğü yazıyor ve Mansur'un ölüm bahanesi her ne kadar dini gözüksede yazılanlar ünü ve şöhreti yüzünden siyasi nedenlerle öldürüldüğü.
1. yorumum: Kendisi yokluğun denizine daldı derken ölümünden bahsettiğini düşünüyorum. Ondan sonra ''Enelhak'' incisini buldu ve deldi derken de Allah 'ın yanına doğru gittiği için bu şekilde söylemiş olabilir ama daha mantıklı olarak;
2. yorumum: Yokluğun denizi dünyadan kopup manevi anlamda çok üst düzeylere çıkmasından bahsedip ''Enelhak'' ı bulmasından ve deldi derken de inciyi neden delersin kolye olarak takmak için bu vasfı üstünde taşımaya başladığından bahsediyor olması çok mantıklı.
Yani demem o ki Mevlana 'nın yazdıklarına dümdüz bakıp ta Mevlana'nın dinine laf etmek bence doğru bir şey değil. En başında onun ulaştığı mertebede bile değiliz alçaktan yüksekleri ne kadar görebiliriz ki bu konu hakkında bir iddiada bulunalım. Ayrıca bu durum bizi dinden bile çıkartabilir Allah korusun.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder